Başarı Güdüsü ve Nedensellik Yükleme İlişkisi

Başarı Güdüsü ve Nedensellik Yükleme İlişkisi

Kontrol odağı ve durukluk boyutları, başarı ya da başarısızlığa yönelik duygusal tepkileri anlamada ve gelecekteki sonuçlar için başarı olasılığının algılanmasındaki değişimi anlamada önemli bir durum olarak görülmektedir.

Kontrol odağı boyutu, gurur ve utancın insandaki duygusal tepkimesini etkilemektedir. Bir başarı durumunda, insanlar maksimum derecede gurur (öz-tatmin) hissetmekte ve kendi performanslarını çabaya ya da yeteneğe, veya her iki içsel nedene yormaktadırlar. Başarının nedenleri, iyi şansa ya da işin kolaylığına bağlandığında oldukça düşük bir gurur hissi vermektedir. Başarısızlıklar ise beceri eksikliği ya da çaba eksikliğine bağlandığında utançla (öz-tatminsizlik) sonuçlanırken; oysa işin zorluğu ya da kötü şansa bağlandığında küçük bir utançla sonuçlanmakta, bu yüzden de başarısızlık için hiçbir kişisel sorumluluk alınmamaktadır. Durukluk boyutu, sonraki başarı ya da başarısızlık beklentisinde oluşan bilişsel değişimleri etkilemektedir. Birisi başarısının iyi şanstan dolayı oluştuğunu algıladığında, sonuçtaki beklentisi gelecekte başarısızlık meydana gelebilir olasılığı yönünde olacaktır. Çünkü şansın duruk olmayan bir dışsal faktör olduğuna inanılmaktadır. Aynı beklenti, başarısızlık durumlarındaki kötü şansa yönelik yüklenen nedenlerde de görülebilir. Başarısızlık durumlarındaki çaba eksikliğine (içsel duruk olmayan neden) yönelik atıflar, gelecekteki başarı için, duruk nedenlere yönelik yapılan atıflardan daha yüksek bir beklenti meydana getirecektir. İşte bu nedenle, daha yüksek çaba sarf edilmiş olsaydı, performans da daha iyi olmuş olacaktı. Yetenek eksikliğine atfedilen başarısızlıklar, gelecek başarılar için düşük bir beklenti meydana getirecektir, çünkü kişi, yeteneğinin daha büyük derecede artmayacağını ve bu yüzden de gelecek performansının küçük bir gelişme göstereceğini varsayacaktır. Aynı zamanda, yeteneğin duruk bir neden olmasından dolayı, yeteneğe bağlanan başarı, gelecek başarılar içinde yüksek bir beklenti meydana getirecektir. Aynı nedene göre, işin kolaylığına atfedilen başarılar, duruk bir neden olarak, yüksek bir başarı beklentisi oluşturacak ve görevin zorluğuna atfedilen başarısızlıklar, düşük başarı beklentisine neden olacaktır (Bar-tal, 1978; 260-262).Bu noktada, yüksek ve düşük başarı güdüsüne sahip bireylerin, başarısızlıkla yüzleşilmesi durumunda (engellenme toleransı) davranış ısrarında farklılık göstereceğini, çünkü başarısızlığı, gelecek başarı beklentisini farklı şekilde etkileyen nedensel faktörlere atfedeceği ileri sürülebilir (Weiner, 1972; 208).

Yüksek başarı güdüsüne sahip bireyler, düşük başarı güdüsü gösteren bireylere kıyasla, başarılarını kendi beceri ve çabalarına atfederken, başarısızlıklarını ise çaba eksikliğine ya da dışsal faktörlere atfedeceklerdir. Düşük başarı güdüsüne sahip bireyler kendilerini yetenek açısından yetersiz olarak algılama eğilimindeyken, başarısızlıklarını daha çok beceri eksikliğine, başarılarını ise daha çok dışsal faktörlere atfedeceklerdir (Bar-tal, 1978; 263). Bu sonuç çeşitli araştırmalarla desteklenmiştir.

Weiner ve arkadaşlarının (1972, 206-207; bkz. Weiner ve Kukla, 1970; Kukla, 1972) yaptığı bir çalışmada deneklerden, 1’den 9’a kadar sıralanmış bir sayı dizisi içinde, sonraki rakamın 0 veya 1’den hangisi olacağını belirlemeleri istenmiştir. Sayıların rasgele sıralandığını bilmeyen denekler, sıralama düzenine yönelik tahminlerini yapmışlardır. Deneyin tamamlanmasının ardından, performanslarını başarılı ve başarısız olarak değerlendiren denekler sonuçları şans, çaba, beceri ya da işin zorluğuna bağlamışlardır. Yüksek başarı güdüsüne sahip denekler, düşük olanlara kıyasla başarılarını yüksek beceri ve olumlu çabaya atfetmiş, başarısızlığı ise çaba eksikliğine bağlamıştır. Ayrıca yüksek başarı güdüsüne sahip denekler çabalarını, başarının (yüksek çaba başarı getirirken, düşük çaba başarısızlık getirir) önemli bir belirleyicisi olarak algılamışladır. Diğer yandan, düşük başarı güdüsüne sahip kişiler, sonuçla çabaları arasındaki ilişkiyi zayıf olarak algılamışlar ve kişisel başarısızlığın nedenini beceri eksikliğinden kaynaklandığına inanmışlardır.

Meyer (1970) benzer sonuçlara ulaştığı çalışmasında, yüksek başarı güdüsüne sahip kişilerin başarısızlıklarını, diğer gruba kıyasla daha çok çaba eksikliğine atfettiklerini, düşük başarı güdüsüne sahip bireylerin ise başarısızlıklarını düşük beceriye atfettiklerini bulgulamıştır. Bu iki grup arasındaki düşük beceri algılama ayrımı devam eden başarısızlıkla birlikte artış göstermektedir (Weiner, 1972; 207).

Weiner’in bu varsayımlarıyla Atkinson’un kuramı birleştirilebilir. Başarıyla başarısızlığın özendirici değerlerinin oluşmasında kişinin sonuçlara yüklediği nedenler etkili olmaktadır. Başarı ya da başarısızlık nedeni iç etmenlere verildiğinde birey güç bir işi başarmaktan daha fazla gurur duyarken, kolay bir işi başaramamaktan ise daha fazla utanç duyacaktır. Tersine, başarı ya da başarısızlık nedeni iç etmenlere verildiğinde birey kolay bir işi başarmaktan az bir gurur, güç bir işi başaramamaktan da az bir utanç duyacaktır (Onaran, 1981; 224).

Tayfun Topaloğlu

Yazarın Tüm Yazıları

Referanslar

 

Motivasyon Kuramına Giriş

Motivasyon (Teorileri) Kuramları

Murray’in Öğrenilmiş Gereksinimler Kuramı (Manifest Needs)

Maslow’un Gereksinimler Hiyerarşisi Kuramı (Hierarchy of Needs)

Alderfer’in E.R.G. Kuramı (Existence-Relatedness-Growth Theory)

Herzberg’in İki-Faktör Kuramı (Two-Factor Theory)

McClelland’ın Gereksinimler Kuramı (McClelland’s Theory of Needs)

Kapsam Kuramlarının Karşılaştırılması

Beklenti Kuramı (Expectancy Theory)

Adams’ın Ödül Adaleti ve Eşitliği Kuramı (Equity Theory)

Locke’un Amaç Saptama Kuramı (Goal Setting Theory)

Koşullanma Kuramı (Reinforcement Theory)

Nedensellik Yükleme / Atfetme Kuramı (Attribution Theory)

Heider’in Nedensellik Yükleme Kuramı

Nedensellik Yükleme Süreci

Weiner’in Nedensellik Başarı Kuramı

Başarı Güdüsü ve Nedensellik Yükleme İlişkisi

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir