Mevlâna Celâleddin-i Rûmî

Acı su da, tatlı su da berraktır. Sakın görünüşe aldanma… Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır.
    Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin.
    Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.
    Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
    Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
    Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.
    Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil. Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil!
    Aşk, bir uçurumdan düşmek gibi bir şey, işte bu yüzden sevgili’ye “yar” denir…
    Aşk, her şeydedir; ama hiçbir şeyde görünmez.
    Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır.
    Aşk, etinden topuğuna kadar işlemiş bir nasırdır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın yada canını acıta acıta söküp atacaksın. Fakat her iki yolda da tek bir gerçek olacak. Canın çok ama çok acıyacak
    Aşka yanmalı can dediğin. Ya canan olmalı ya da canını almalı. Yar diyemezsin ki herkese içindeki yaran olmalı… Herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmalı.
    Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
    Aklın yoksa yandın, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki.
    Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği herşeyi düşünür.
    Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.
    Akıllılar önceden ağlarlar; bilgisizlerse işin sonunda başlarını vururlar. İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman olma.
    Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
    Beri gel, beri! Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk? Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik?
    Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.

    Bir insanın neye güldüğü akıl seviyesini nasıl güldüğü ahlak seviyesini gösterir.
    Bir katre olma, kendini deniz haline getir. Madem ki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin.
    Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.
    Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
    Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
    Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak aramamak demektir.
    Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini.

    Bizi bilen bilir, bilmeyense kendi gibi bilir.
    Bütün kâinat birbirine sevgi ile bağlanmış.
    Sevgini vermesini öğren.
    Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış.
    Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış.
    
    Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
    Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
    Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı. Bize bunu bizden başkası yapamazdı. Ah be sevgili; hamdım belki ama piştim yandım. Zaten beni senden başkası yakamazdı.
    Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan.Bana bir ben lazım, bir de Anlayan.
    Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder, hem kendini…Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi,emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini…

    Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
    Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
    Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
    Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
    Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
    Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
    Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
    
    Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
    Can konağını aramadaysan, cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin,bir damla su arıyorsan susun,zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşıksın,Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir
    Cansızlardandım, taş olarak ölmüştüm, yetişip gelişen bir varlık, bitki oldum. Bitki olarak öldüm, hayvan biçiminde tezahür (şekillendim) ettim. Hayvanlıktan da geçtim; hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum. Öyleyse ölümden korkmak niye. Hiçbir sefer daha kötüye dönüştüğüm oldu mu? Bir gün insan olarak ölüp, ışıktan bir yaratık olacağım, fakat yolum devam edecek.
    Can ve gönül de yani kalpte hakikat coşkunluklarını kaldıracak takat, kulakta da bunu işitecek istidad yoksa, ben kime ne söyleyeyim?

    Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulur.
    Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Unutma; insan çoğu zaman dünyanın hakimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir.

    Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur.
    Dinle neyden duy neler söyler sana,
    Derdi var ayrılıklardan yana.
    Denizin dibinde incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar, övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar.
    Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
    Dertli bir adamın tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır; derdini dinlersen o evde bir pencere açmış olursun.
    Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
    Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek.

    Denizde inciler derinde olur. Çerçöp sahilde olur.
    Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
    Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni, eğri olsam yaya gibi elde tutarlar beni.
    Dostun yanına hediyesiz gitmek,buğdaysız değirmene gitmek gibidir.
    Dıştaki ateş suyla söner. Şehvet ateşi, parladıkça parlar; adamın yüzünün suyunu yerlere döker.
    Dışardan ışık kaynağı olmazsa, gözler renkleri farketmez, kör olur gider.
    Dün dün ile geçti gitti cancağızım, bugün yeni birşeyler söylemek lazım.
    Dünyanın en güç işi bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir.

    Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki, sen cansın. Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki, aradığın ancak sensin sen.07.03.2007
    Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
    Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
    Ey arkadaş, sufi, bulunduğu vaktin oğludur. Bu iş yarın olsun yarına kalsın demek, tarikat anlayışına uymaz.
    Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor.
   
Ey gönül! Gülü seviyorsan dikenini de seveceksin, deryayı seviyorsan dalgalarını da seveceksin, vuslatı seviyorsan firakını da seveceksin, sevgiliyi seviyorsan nazını da seveceksin, hayatı seviyorsan ölümü de seveceksin.
   
Ey İnsan Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.

    Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
    İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
    Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir,
    Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.
    
    Gelin bağa yeşiller kuşanan doğayı görün. Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün. Güller gülerek sesleniyor bülbüllere: Susun, susarak doğayı görün.
    Geminin içindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur.
    Genişlik, sabırdan doğar.
    Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
    Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç!
    Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır.
    Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
    Gözünün cevherini nerede eskittin, beş duyunu nerelerde kullandın.
    Gül düşünür, gülistan olursun. Diken düşünür, dikenlik olursun!
    Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı.
    
    Güneş olmak ve altın ışıklar halinde ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim.
    Gece esen ve suçsuzların ahına karışan yüz rüzgarı olmak isterdim.

    Güzel yüz aynaya âşıktır.
    Güller güzeldir. Dikeni acıtır derler. Neden acıtsın ki tutmasını bilince eller.
    Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

    Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir
    Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır.

    Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz.
    Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
    Her insan bir alemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve sinirdir.
    Her rüzgarla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin.
    Her şey kader ile takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki rahat edesin.
    Her zaman doğruyu söyle, ama her zaman her doğruyu değil.
    Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.
    Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.
    Her şeye doğru demek ahmaklıktır, ama her şeyin yanlış olduğunu söyleyen de zorbadır.
    Her şeyi, aramadıkça bulamazsın; fakat bu dost başka; bunu bulmadan arayamazsın.
    Hırs insanı kör ve ahmak eder. Bilgisiz hale sokar da ölümü kolaylaştırır.
    Hırsızlığın çirkinliği, çalınan şeye göre değişmez ki; ha bir altın çalmışsın ha bir iğne.
    Hırsızlara,kötülere,alçaklara acımak zayıfları kırıp geçirmektir.
    Hiçbir ölü öldüğüne hayıflanmaz, sadece azığının azlığına hayıflanır. Ölen kuyudan ovaya çıkmış demektir.
    Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme; ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin.
    
    Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
    Her gün bir yere konmak ne güzel,
    Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
   
Dünle beraber gitti cancağızım,
    Ne kadar söz varsa düne ait…
    Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…

    Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
    İçinde azıcık nur olmayana, dışarıdan verilen öğüt fayda vermez.
    İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.
    İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
    İnsan dostunun huyunu alır.

    İnsanlar, güller arasında dikenler bulunduğundan şikayet edeceklerine, dikenler arasında güller yaratıldığına şükretmelidir.
    İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
    İnsan gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak gerçek dostu görendir.
    İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı, az ve anlaşılır olanıdır.
    İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
    İyilerle gezersen alırsın mertebe,kötülerle gezersen dönersin merkebe.

    Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
    Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.
    Kanat vardır Doğanı padişaha götürür;Kanat vardır Kuzgunu leşe götürür
    
    Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,
    Geriye kalan et ve kemiksin,
    Gül düşünür gülüstan olursun,
    Diken düşünür dikenlik olursun.
    
    Kendi körlüğünü tedavi etmeye çalış, yoksa alem hep O’dur, fakat O’nu görecek göz olmalıdır.
    Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş,
    Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
    Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
    Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
    Kim sabrederse rızkı gelir ona. Aşırı hırsla çalışma ve çabalama sabırsızlıktır.
    Kim zahmet çekerse defineyi elde eder.
    Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
    Kopan gülün dalında durması ne kadar zorsa… Kırılan kalbinde onarılması o kadar zordur!..
    Kızgınlıkla gönüllere ateş saldın mı, cehennem ateşinin aslı oldun gitti.
    Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
    Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır. Korkarım ki,sen bu uykudan uyanınca gündüz olur.
    Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur. Şaşılacak olan odur ki bu kuzu, kurda gönül bağlamış, aşık olmuştur.

    Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
    Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
    Mum olmak kolay değildir… Işık saçmak için önce yanmak gerek.
    Mücevherler vakitle alınabilir ama vakitler mücevherle alınamaz.

    Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.
    Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!
    Ne olursan ol,yine gel.
    Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
    Nerde akarsu varsa, orada yeşillik vardır.
    Nerde akan gözyaşı varsa, oraya rahmet gelir.
    Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.

    O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
    O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
    
    Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız
    Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir..

    Rüyalar olmasa hayaller kurulmaz, gerçek olmazdı.

    Sabır, demir kalkandır.
    Sabır sevinç anahtarıdır.
 
    Sen anılması güzel olan söz ol.Çünkü insan, kendisi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir.
    
    Senin için başkasını terk eden, başkası için de seni terk eder.
    Sende en iyi ne varsa, dostuna onu ver.
    Sen öyle büyük bir varlğın aşkını seç ki, bütün peygamberler, onun aşkıyla kudret ve kuvvet buldular, şeref ve saadete erdiler.
    Sual de bilgiden doğar, cevap da.

    Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın?
    Sevgilinin değeri onu sevenin sevgisi ile ölçülür.
    Ey çaresiz âşık! Bir bak bakalım senin değerin ne kadar?

    Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz
    Şu tertemiz tarlaya sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.
    Şunu iyi bilki; eğer, gönlün, sırlarına mezar olursa muradın çabucak hasıl olur.
 

    Testide ne varsa dışına o sızar.

    Uyku ve uyanma bir nevi küçük mahşerdir.

    Üstünün dostu ol ki üstün olasın… Kendine gel be hey azgın, mağluplarla dost olma! Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizli hikmetleri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın ilaçlarla gizli oluşu gibi o şeyin içinde gizlidir.
    Üç sözden fazla değil tüm ömrüm: Hamdım, piştim, yandım.
    
    Yılan insanın sadece canını alır. Kötü arkadaş cehenneme sürer de ebedi hayatını mahveder.

    Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.
   
    Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Unutma; ‘İnsan çoğu zaman dünyanın hakimi, Bazen de küçük bir kalbin esiridir.
    Sevmek güzel şey; sevilmek de onun kadar. Sevip de sevilmemek acıdır ölüm kadar. Taşın kalbi yok ama onu da yosun sarar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir