Felsefe Doktoru

Felsefe Doktoru... "Sen ne tür bir doktorsun, bayım?" Adam, "Felsefe doktoru" demiş. Yaşlı adam hiç böyle bir şey duymamış. Şaşırmış ve demiş ki: "Burada hiç böyle hastalık duymadım."

Felsefe Doktoru... "Sen ne tür bir doktorsun, bayım?" Adam, "Felsefe doktoru" demiş. Yaşlı adam hiç böyle bir şey duymamış. Şaşırmış ve demiş ki: "Burada hiç böyle hastalık duymadım."

Felsefe Doktoru

Bir zamanlar bir doktor, çok tanınmış bir tarihçi ve önde gelen bir âlim bir köyde kalıyormuş. Posta şefi, köyün yaşlı posta şefi bu yaşlı adam, bu doktoru merak etmiş. Ne tür bir doktor olduğunu merak etmiş, bu yüzden bir gün sormuş: “Sen ne tür bir doktorsun, bayım?”

Adam, “Felsefe doktoru” demiş.

Yaşlı adam hiç böyle bir şey duymamış. Şaşırmış ve demiş ki: “Burada hiç böyle hastalık duymadım.”

Gülme, çünkü o yaşlı posta şefi bir açıdan haklı… Felsefe bir tür hastalıktır. Elbette, felsefe doktorları doktor değildir; tersine, onlar hastalığın mükemmel kurbanlarıdır.

Felsefe belirli bir hastalık değildir, bu yüzden onu vakalarla düşünemezsin. O insanlık ya da insan zihni kadar yaşlıdır. Ve her insan biraz onun kurbanıdır… Çünkü düşünmek hiçbir yere gitmez ya da seni çemberlere, kısır çemberlere götürür. Çok ilerlersin ve uzmansan hızlı ilerlersin, ama hiçbir yere ulaşamazsın…

Bu insancadır… Sorular hakkında düşünmek ve yanıtlar bulmaya çalışmak. Ama felsefe hiçbir yanıt bulamaz. Bilim bazı yanıtlar bulabilir, din bazı yanıtlar bulabilir, ama felsefe hiçbir yanıt bulamaz. Ve felsefenin bulur göründüğü tüm yanıtlar yalnızca çeperlerdir: Derinlerine kazarsan daha fazla sorudan başka şey bulamazsın. Bu yüzden her yanıt daha fazla soruya yol açar… Ve bu sürer, durur!

Osho –  “Sırlar Kitabı 2”

Osho Öyküleri

 

Boş Kayık

Girmek Yasaktır!

Dertlerinizi Kıskanabilirler

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir