Uzaktan Çalışma Motivasyonu

Uzaktan çalışma sürecinin öne çıkan özellikleri nelerdir? Evde daha verimli ve daha motive şekilde çalışmanın pratik yöntem ve teknikleri...

Uzaktan ve evden çalışma sürecinin öne çıkan özellikleri nelerdir? Evde daha verimli ve daha motive şekilde çalışmanın pratik yöntem ve teknikleri...

Uzaktan Çalışma Motivasyonu

Hızla gelişen teknolojiler çalışma biçimlerimizi de değişime zorluyor. Buna artan maliyetler ve rekabet de eklenince değişim kaçınılmaz hale geliyor. İş ve eğitim yaşamında son yıllarda büyük hız kazanan uzaktan çalışma sistemi, avantajları ve dezavantajlarıyla ilerleyen zamanda yaşamımızın kalıcı bir parçası olacak gibi görünüyor. Uzaktan çalışma sürecine yeni geçen pek çok insan motivasyon ve verimlilik sorunlarıyla karşılaşabiliyor. Bunun nedenlerinin başında, bu çalışma modelinin kendi içinde farklı dinamikleri içinde barındırması gelmekte. İşte bu video eğitimde, uzaktan çalışma sürecinin öne çıkan özelliklerini masaya yatırırken, evde daha verimli ve daha motive şekilde çalışmanın pratik yöntem ve tekniklerinden bahsediyorum.

youtube.com/tayfuntopaloglu

Uzaktan Çalışma Sürecinin Öne Çıkan Özellikleri

Uzaktan ya da evden çalışma şekli, son 20 yılda internetin hayatımıza girmesiyle gündeme gelse de, yaşadığımız pandemi süreciyle birlikte daha da hız kazandı. Google’da yaptığınız basit bir aramayla uzaktan çalışma konusunda 1 milyarın üzerinde sonuca ulaşmanız mümkün. Hızla gelişen iletişim ve internet teknolojileri, fiziksel ve zamansal sınırları ortadan kaldırarak maliyetleri en aza indirmeye olanak tanımaktadır. Geçmiş yıllara nazaran bilgiye erişmek ve üretimi gerçekleştirmek için, artık daha az aracıya ihtiyaç vardır. Bugün kısmen de olsa şahit olduğumuz bu senaryoya göre yakın bir gelecekte, üretmek için, eğitim görmek için, kilometrelerce yol kat etmeniz, başka bir şehre taşınmanız veya servis aracında saatlerinizi harcamanız gerekmeyecektir. Artık tüm bunlar için, fiziksel varlığınızın orada olmasını gerektirmeyen yepyeni bir dünyayla karşılaşacağız.

Hızla değişen bir çevrede hayatta kalmanın tek yolu, değişime ayak uydurmaktır. Aslında bu kolay olan ama zeka gerektiren bir unsurdur. Bilgi gerektiren, ama zor olan şeyse, değişime yön veren tarafta olmaktır. Ancak bunun için vizyoner liderlere, kurumsal desteklere ve gelişime açık insanlara ihtiyaç vardır. Bunlara sahip olan ülkeler ve şirketler zaten şu anda tüm dünyada bu değişime yön vermektedir. Bugünlerin geçici bir dönem olduğunu veya geleneksel bir meslekte çalıştığınız için bunların sizi etkilemeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak o gün geldiğinde sizin gibi düşünmeyen rakiplerinizin, hatta bir yapay zekanın işinizi elinizden çekip aldığını fark ettiğinizde iş işten geçmiş olacaktır. Dolayısıyla, yaptığınız şey her neyse, ona farklı bir açıdan bakma zamanınız gelmedi mi?

Evde Daha Verimli ve Daha Motive Şekilde Çalışmanın Pratik Yöntem ve Teknikleri

Uzaktan çalışma sistemi, kendinizi motive etmenin sorumluluğunu sizlere bırakıyor. Yalnız başınıza çalışıp kararlar almanızı sizden bekliyor. Gün geçtikçe kişisel motivasyonun daha da önem kazandığı sanal bir motivasyon döneminde yaşıyoruz. Sonraki eğitimlerde gelecekte bizleri nelerin beklediğiyle ilgili düşüncelerimi daha geniş şekilde paylaşıyor olacağım. O nedenle bu eğitimin konusunu uzaktan çalışma motivasyonuyla sınırlı tutmak istiyorum. Birazdan sırasıyla yer vereceğim yöntem ve tekniklerin çoğunu bildiğinizi düşünüyorum. Ancak bilmekten daha önemli bir şey var, o da yapabilmek! Bilgimizi hayata geçirebilmek. Şu bir gerçek ki, hayat, bilenleri değil, yapabilenleri ödüllendiriyor.

İş veya okul yaşamında belirli bir grup içinde çalışmaya alışmış çoğumuz için evden çalışma düzenine geçmek hep sancılı olmuştur. Çünkü çalışma alışkanlıklarımız, motivasyon sürecimiz üzerinde sandığımızdan daha fazla bir rol oynamaktadır. Evden çalışmanın güzel taraflarının olmasının yanında, bazı handikapları da beraberinde getirmektedir.

İş ve eğitim yaşamında uzaktan çalışmanın motivasyon sorunlarına yol açması öngörülebilir bir şeydir. Bunun sebeplerinin başında, uzaktan çalışmanın kendi içinde özel dinamiklere sahip olması gelmektedir. Uzaktan çalışmanın yarattığı motivasyon sorunlarının büyüklüğü, kişisel ve durumsal faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Kişisel faktörler arasında, öncelikle kendimizi ne kadar iyi tanıyor olduğumuz gelmekte. Çalışma alışkanlıklarımızın ne kadar farkındayız? Kendimizi motive etmek konusunda ne kadar bilgi sahibiyiz? (Ayr. Bkz. Kişisel Motivasyon Teknikleri)

Çalışma Koşullarını İyileştirin

Durumsal faktörler arasında ise, bulunduğumuz yerin ve kullandığımız araçların çalışma koşullarına ne kadar uygun olduğu gelmektedir. Eğer yeterli fiziksel koşullara, araç ve gereçlere sahip değilsek, yaptığımız işten sonuç almamız pek mümkün olmayacaktır. Basit bir örnekle, eğer çalışmanızı internet üzerinden yürütüyorsanız, internet bağlantınızla ilgili yaşadığınız sıkıntılar odaklanma sorunları yaşamanıza neden olacaktır. Dolaysıyla bundan sonra aktaracağımız tüm öneriler, gerekli fiziksel şartların sağlanmış olması koşuluyla daha bir anlam kazanacaktır.

Evdeki çalışma koşullarını uygun hale getirmemiz, çalışmamızdan verim almanızın bir nevi ön koşuludur. Bu konuyu çağrıştıran bir öyküde Napolyon’la ilgili bir anekdot anlatılır. Napolyon, bir savaşta yenilgi alan generaline, “Neden yenildiniz?” diye sorar. General şu yanıtı verir, “Birincisi, kurşunumuz bitti. İkincisi…..” Napolyon sert bir şekilde generalin sözünü keser ve şunu söyler: “Tamam gerisini anlatma!”

O yüzden çalışacağınız ortamı çalışmaya uygun hale getirmekle işe başlamalısınız. Evinizin bir odasını veya odanızın bir köşesini kendinize tahsis edin. Sadece bir masa ve sandalye bile bunun için yeterli olabilir. Belki bilgisayar karşısına geçmeniz dahi, onun sizin çalışma alanınız olmasına yetecektir. Eğer tüm bu koşulları zaten oluşturduysanız, bu harika! Ancak bu yeterli olmayacaktır.

Önce Kendinizi İkna Edin

Uzaktan çalışmanın öncelikle kişinin kendisi tarafından ciddiye alınması gerekir. Bu durum geçici bile olsa aile bireyleriyle bu konunun konuşulması ve onların desteğinin alınması şarttır. Evden çalışmanın toplumdaki algısı maalesef pek de olumlu değildir. O nedenle sosyal çevrenizdeki, kendinizle ilgili istendiğinde ulaşılabilen insan algısını kırmak gerekir. Bir üçüncüsü de, evde olmanızdan dolayı, sanki ev işlerini de aynı süreçte yapabileceğinize dair bir kanı ortaya çıkabilir. Çalışırken bir taraftan da yemek yapıyım, temizlik yapayım diye düşünürken dağılabilirsiniz. En iyi çözüm mesai saatleri sistemini eve uyarlayarak iş dışındaki uğraşların sizin dikkatinizi dağıtmasına müsaade etmemektir. Ev işlerini mesai sonrasına bırakın gitsin. Son olarak, evden çalıştığımızda ne kadar çalıştığınızı ve bunun yeterli olup olmadığını pek fark etmeyiz. O yüzden çalışmanıza günlük hedefler koyarak başlamalı ve harcadığınız saatler yerine, görevlere odaklanmalısınız. Belki o günkü hedefiniz için 4 saatlik sıkı bir çalışma yeterli olacaktır. Geri kalan zamanınız ise sizin ödülünüzdür.

Kendinizi Tanıyın

“Kendini Tanı, Kendini Bil”… Delphi Kahinleri başta olmak üzere Sokrates’in yüz yıllar öncesinden gelen bu bilgece öğüdü, her şeyde olduğu gibi bu konuda da bizlere ışık tutabilir. Çünkü kendinizi ne kadar iyi tanırsanız, çalışırken en verimli olduğunuz zamanları fark edebilir, motive olmak için neye ihtiyacınız olduğunu bilirsiniz. Örneğin günün hangi saatlerinde daha verimlisinizdir?  Gece mi, yoksa daha çok sabah mı üretkensiniz?  Ayrıca çalışma alışkanlığınızı belirleyen hayat tarzı yöneliminizi bilmek sizlere ışık tutabilir. Programcı veya esnek kişilik yapısı olarak ifade edebileceğimiz iki yaşam tarzına sahip insanlar farklı çalışma alışkanlıklarına sahiptir. Eğer programcı bir kişiliğiniz varsa, düzenli ve programlı şekilde çalışmayı, kararlı ve kontrollü bir yaşam sürmeyi arzularsınız. Eğer esnek bir kişilik yapınız varsa, rahat ve işleri olağan akışına bırakmayı daha çok tercih edersiniz. Değişen şartlara daha rahat uyum sağlayabilir, ancak kararlarınızı erteleme eğilimi gösterirsiniz. Peki siz hangi yapıya sahipsiniz? Bunu bilmek, çalışmanızdan verim alabilmeniz açısından oldukça önemlidir. Motivasyon Profili testini yaparak bu konuda bir fikir sahibi olabilirsiniz.

Çalıştığınız Konuya Bakış Tarzınızı Değiştirin

Bir konuda odaklanma ve konsantrasyon sorunu yaşamanızın bir numaralı nedeni, o konuyu genellikle sıkıcı bulmanızdan kaynaklanır. Ancak biliyoruz ki, bir duruma yaklaşım şekliniz, o durumun kendisinden daha önemlidir. Eğer yaptığınız şeyi sıkıcı olarak tanımlarsanız, sıkıcı bir şey yapan sıkılmış bir insan olarak kendinizi algılarsınız. Ama eğer ben bundan ne öğrenebilirim, bu çalışmanın keyifli yanı nedir şeklinde merakınızı uyandırarak yaklaşırsanız, inanın önceki yaklaşıma göre kendinizi daha iyi hissedersiniz. Yaptığınız şeyi keyifli hale getirmeye, hatta onu bir oyuna dönüştürmeyi başardığınızda, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Dale Carnegie’nin şu sözünü unutmayın:  Yaptığı işte eğlenmeyen kişiler nadiren başarılı olurlar.

Günlük Hedefler Belirleyin

Bir gün öncesinden kendinize bir yapılacaklar listesi yapabilirsiniz. Günlük hedeflerinizi, önem sırasına göre oluşturduğunuz bu listeyle ilişkilendirin. Bu basit, ama etkili yöntem genellikle göz ardı edilir. Çünkü pek çoğumuz bu kadar basit bir şeyin, bu kadar büyük bir etki yaratabileceğinin pek farkında değilizdir.  Bir düşünün, yola çıkıyorsunuz, ama nereye gittiğinizi bilmiyorsunuz. Sonuçta vardığınız yerin bir önemi olmayacaktır. İşte güne plansız başlamak da böyle bir şeydir. ve çalışma motivasyonunuz da bundan yüzde yüz etkilenecektir.

Büyük Amacınızı Hatırlayın

Günlük hedeflerin anlam kazanabilmesi için, bunların neye hizmet ettiğinin, yaşamdaki o büyük amacınızla bağlantısının kurulması gereklidir. Her gün kendinize, bu yaptığınız şeylerin yaşam amacınıza ulaşmanızda nasıl katkı sağladığını hatırlatmaya çalışın. Hatta bunu görselleştirebilirsiniz. Başladığınız yer, şu an bulunduğunuz konum ve varmayı amaçladığınız noktayı görebileceğiniz şekilde bir tabloda ya da grafikte resmedin. Büyük resmi görmek, günlük yaptığınız şeyleri sizin için daha anlamlı hale getirecektir.

Kendinizi Ödüllendirin

İş yerinden farklı olarak, kendi kendimize verdiğimiz motive edici ödüllere daha fazla ihtiyacımız olacaktır. Örneğin, belirli bir işi bitirdikten sonra kendinize vereceğiniz kısa bir kahve molası, beyninizdeki iş ve ödül ilişkisini güçlendirerek işe yönelik motivasyonunuzu artıracaktır. “Önce Çalış, Sonra Ödüllen” ilkesi kendinizi disipline etmekte kullanabileceğiniz etkili bir yöntemdir.

Programlı Çalışın

Yapılacaklar listenizdeki her bir madde için bir zaman planı yapmanız önemlidir. Hangi saatte neyi yapacağınızı gösteren bir programla çalışmak, sizleri belirsizlik hissinden koruyacaktır. Bu noktada en iyisi haftalık programlarla ilerlemektir. Northcote Parkinson kendi adıyla anılan bir durumu şöyle ifade etmiştir: Bir iş, bitirilmesi için kendisine ayrılan sürenin tamamını kapsayacak şekilde genişler. Buna göre bir işin sonuçlanması için ne kadar zaman ayırırsanız,  genellikle o kadar zaman alacaktır. Bundan sakınmak için uygulayabileceğiniz iki yöntem; Sürecin içine daha fazla iş ekleyerek işi zorlaştırmak ya da süreyi sanki daha erken bitecekmiş gibi öne çekerek zamanı kısaltmaktır.

Dışsal Zorlayıcılar Bulun

Dış motivasyon odaklı bir dünyada yaşıyoruz. Görevimizi neredeyse her zaman, bizden bir şey talep edildiğinde yapmaya alışmış durumdayız. Bu durum özellikle dışsal bir kontrole alışmış pek çoğumuz için, kendini organize etme sorunlarına neden olmaktadır. Bunu gidermenin bir yolu da kendimize dışsal zorunluluklar yaratmaktır. Örneğin bir işin o gün bitmesi gerekiyorsa, o iş bitmeden dışarı çıkmayacağınıza dair eşinize söz verebilirsiniz. En basitinden, eliniz sürekli telefona gidiyorsa, telefonu sizden olabildiğince uzağa koymayı deneyebilirsiniz.

Ritüeller Belirleyin

Eğer genellikle çalışmaya başlamakla ilgili sorunlar yaşıyorsanız, kendinize bir başlama ritüeli belirlemenizde fayda olacaktır. Ritüeller sizde başlama isteği uyandıran alışkanlık haline gelmiş belirli davranış kalıplarıdır. Aslında günlük yaşamda hemen her davranışı tetikleyen ve sizi otomatikman harekete geçiren bir ritüel mevcuttur. Örneğin uyumadan önce yaptığınız her şey, aslında sizi uykuya hazırlayan bir ritüeldir. Pek çoğumuz yatağa girmeden önce her seferinde farkında olmadan belirli rutinleri tekrar ederiz. Aynı şekilde çalışmaya başlamak ve devam ettirmek için de bir ritüelimiz vardır. Çalışma rutinimizi harekete geçiren tetikleyiciler iş yeri dışında pek olmadığı için bunu yeniden oluşturmanız gerekebilir. Örneğin, çalışma öncesi dinlenen bir müzik veya içilen bir kahve size bir ritüel olarak hizmet edebilir. Siz de kendi ritüellerinizi yaratarak başlama motivasyonunuzu güçlendirebilirsiniz. Son olarak, bir şeye başlamak için ön koşullarınız ne kadar fazlaysa, başlamanız da o kadar zorlaşacaktır. Çalışmaya başlamak için ön koşullarınızı gözden geçirip kurallarınızı esnetmeyi düşünebilirsiniz.

Çalışmak İçin Giyinin

Uzun yıllardır iş yerinde veya okul ortamında çalıştıysanız, evinizdeki rahat ortamın sizi nasıl da köşeye sıkıştırdığını kısa zamanda fark edersiniz. Evden çalışma sürecine alışmış kişiler için rahat giyinmek olumlu bir etki yaratırken, bu sürece yeni başlayanlar, bu rahatlıktan olumsuz şekilde etkilenebilirler. Özellikle bu sürece alışıncaya kadar uygulanabilecek taktik, her sabah kalktığınızda işe gider gibi hazırlanmak ve işe yönelik giyinmektir. Bu durum size başta anlamsız ve zulüm gibi gelse de, faydalı olacaktır. Bu, az önce bahsettiğimiz ritüellerden birisidir ve sizi tüm gün boyunca çalışma moduna sokacaktır.

Sosyalleşmeyi İhmal Etmeyin

Evden çalışmanın handikaplarından birisi de, sosyal yalıtılmışlık hissi ve çevremizdeki insanların olumlu desteğinden mahrum kalmaktır. Maalesef evden çalışırken bu gibi yardımsever arkadaşlardan mahrum kalıyoruz. Her ne kadar insanlarla telefon veya internet aracılığıyla iletişim halinde olsak da, bu durum aynı ortam içinde birlikte çalışmanın yerini pek tutmamaktadır. Eğer bir grup çalışması yürütüyorsanız, görüntülü iletişim içinde kalmak sizleri grup motivasyonu anlamında destekleyecektir. Ayrıca verdiğiniz molaları ev dışına yapacağınız ufak bir gezintiyle ödüllendirebilir veya sosyalleşme ihtiyacınızı, çalışmanıza bir kafede devam ederek giderebilirsiniz.

Enerjinizi Dengeleyin

Son olarak, fiziksel ve zihinsel enerjinizin dengeli şekilde çalışmasına özen göstermelisiniz. Çok fazla zihin odaklı çalıştığınızda, fiziksel enerjiniz atıl kalır ve akşam olduğunda kendimizi fiziksel olarak daha yorgun hissedersiniz. Halbuki bütün gün evde sadece masa başında oturmuşuzdur. Ayrıca sosyal etkileşimin azlığı da bu enerjinin birikmesine neden olur. Gün içinde yapabileceğiniz hareketli bir aktivite, zihinsel performansınızı yüzde yüz artıracaktır. Grafikte gördüğünüz bu ilişki dengeli bir şekilde gittikçe, günlük performansınız sinerjik olarak artarken, ikisi farklı şekilde ilerlediğinde ise, bir süre sonra diğerini de aşağıya çekecektir. Atıl kalan fiziksel enerjinizi, örneğin ev içinde yapacağınız ufak egzersiz hareketleri, kısa yürüyüşler veya bir süre ayakta çalışarak dengeleyebilirsiniz. (Ayr. Bkz. Kişisel Enerji Yönetimi Video Eğitimi)

Buraya kadar anlattıklarımız doğrultusunda son olarak şunları söyleyebiliriz. İş ve eğitim yaşamında, uzaktan çalışmanın, belirli avantajları olduğu gibi dezavantajları da söz konusudur. Çalışma alışkanlıklarımızı gözden geçirip kendimizi değişen şartlara uyarlamaya istekli olduğumuzda, uzaktan çalışmanın olumlu taraflarından daha iyi şekilde faydalanabiliriz. Biraz önce değindiğimiz teknik ve yöntemleri kullandıkça da, çalışmalarımızı daha motive şekilde sürdürebilir ve ondan daha fazla verim almayı başarabiliriz. Görüşmek dileğiyle sevgiyle kalın.

Tayfun Topaloğlu

Tüm Video Eğitimler

Kişisel Motivasyon Teknikleri: 60 Özel Teknikle Motivasyon Gücünüzü Artırın

Çizginin Üstünde Yürüyenler / Kurbandan Kahramana Dönüşüm Videosu

Kendinizi Güçlü Tutacak 10 Düşünme Modeli

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir